Dr. Devrim VardarPersonal Website

I write code, fiction, and non-fiction.
Full-Stack Developer, Startup Entrepreneur & Sociology PhD.
Sharing thoughts on Tech, SaaS, Politics, Music & Movies

istanbul-da-isgal-donemi

İstanbul'da İşgal Dönemi

"Doğu'yu bilen bilir, buralarda bir karışıklık ortaya çıkacaksa zaten Hıristiyanlar ile Türkler arasından çıkmaz. Hıristiyanların farklı türleri arasından çıkar. " İstanbul'daki İngiliz Büyükelçisi Lowther

Dünya büyük bir savaşın eşiğindeyken 1914 yılı, tarafların Osmanlı toprakları üzerine fikir teatileri ve beyanatları ile geçmiştir. 9 Ocak 1914’te İngiliz Başbakanı Asquith: "Osmanlı Devleti kılıçla ortadan kaldırılacaktır." derken, Savaş Bakanı Kitchener: "Türkiye'yi mahvedinceye kadar savaşa devam edeceğiz." beyanatı ile anılacaktır. Çar II. Nicholas, I. Dünya Savaşı'nı bir fırsat olarak görmüş ve yayınladığı bildiride Karadeniz sahillerine inmekten ve İstanbul ve Boğazlara dair hayallerinin gerçekleşeceğini aktarmıştır. Şubat 1914'te toplanan Rus üst düzey toplantısında Çarın beyannamesi okunur, özetle şöyle demektedir:[1] "Eğer Boğazlar Türkiye'nin elinden çıkacak olursa, Rusya herhangi bir devletin İstanbul'da yerleşmesine müsaade etmeyecek ve Boğazları işgal etmek zorunda kalacaktır; bunu takiben de Rusya'nın menfaatleri icabına göre İstanbul ve Çanakkale Boğazlarında yeni bir nizam tespit edilecektir."



Osmanlı İmparatorluğu, 29 Ekim 1914 tarihinde Almanya, Avusturya-Macaristan ve Bulgaristan yanında I. Dünya Savaşı’na çekilmiş, 30 Ekim 1918 gününde ise Mondros Ateşkes Antlaşması yapılmıştır. 1918'in ortalarında İttifak devletleri ülkeleri yenildiğini anlayıp yavaş yavaş savaştan çekilmeye ve ateşkes istemeye başlar. Birinci Dünya Savaşı İttifak Devletleri'nin mağlubiyetiyle bitmiştir. Galipler İngiltere ile Fransa olmuş, Rusya bir İtilaf Devleti olmasına rağmen devrim nedeniyle beklediği kazançları elde edememiştir; Bolşeviklerin savaştan çekilme kararı ile, Çarın İstanbul ve Boğazlara yerleşmek hayali gerçekleşememiştir. Bu durum da İngiltere ve Fransa'nın işine yaramıştır. Bolşevik Devrimi sonrası Rusya 1878 sınırlarına geri çekilmeye karar verdiğinde, hemen 1918 ortalarında bir anlaşma yapılarak planlar Rusya'nın devre dışı kalmasına göre yeniden yapılandırılmıştır. Savaş sonunda Osmanlı'nın durumu hakkında İngiliz tarihçi Toynbee'nin tespitleri şöyle olmuştur: "Osmanlı illerini kaybetmiş, müttefikleri ezilmiş, Hindistan'daki Müslüman taraftarları dışında İslam dünyasında bile yalnız kalmıştır. İstanbul muzafferlerin elinde, Osmanlı düşmanlarla çevrili durumdadır. Kamp ateşinin çevresindeki kurtlar gibi büyük güçler aç gözlerle bakmaktadır, Türkiye doğal olarak zengin, emperyalizm aç gözlüdür."